FAİLİ MEÇHULCİNAYETLERİN AYDINLANMASI
FAİLİ MEÇHULCİNAYETLERİN AYDINLANMASI VE ÇAĞLA TUĞALTAY OLAYI
Olay, 5 Haziran 2000 tarihinde Fulya'da Narçiçeği Sokak Çiğdem Apartmanı'nda gerçekleşti.
Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberine göre, okul dönüşü saat 16.40 sıralarında eve dönen lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, katil ya da katiller tarafından boğazı kesilerek vahşice öldürüldü. Babası iş yerinde, annesi ise doktorda olduğu saatlerde eve dönen Çağla, okul kıyafetini çıkartamaya bile fırsat bulamadan cinayete kurban gitti.
Bu olay ve diğer tüm faiili meçhul cinayetler DNA Bankasının önemini bir defa daha göstermiştir.İnsan hakları ihlallerine mahal vermeden faiili meçhul cinayetler ve birçok kritik suçta DNA Bankalarından faydalanılması uygun olacaktır.Bu durum suç işlenmesi yönünden de caydırıcılığı sağlayacaktır kanaatindeyim.
5271 sayılı Kanun’un “şüpheli veya sanığın beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması” başlıklı 75. maddesinin 1. fıkrasındaki “Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re`sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının karan, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir.
Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz.”, 75. maddesinin 5. fıkrasındaki “üst sınırın iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz.”
Aynı Kanun`un “moleküler genetik incelemeler” başlıklı 78. maddesindeki “(1) 75 ve 76 ncı maddelerde öngörülen işlemlerle elde edilen örnekler üzerinde, soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya da mağdura ait olup olmadığının tespiti için zorunlu olması halinde moleküler genetik incelemeler yapılabilir. Alınan örnekler üzerinde bu amaçlar dışında tespitler yapılmasına yönelik incelemeler yasaktır. “
DNA veri bankaları sayesinde, gerek dünyada gerekse de ülkemizde endişe verici oranlarda artan cinayet ve tecavüz gibi suçları çözmek ve hatta suçlu olmayan sanıkları da temize çıkarmak mümkün olabilmektedir. DNA veri bankaları suçluların bulunmasına yardımcı olduğu gibi masum kişiler için de masumiyet delili oluşturmaktadır.
DNA teknolojisinin hızlı gelişimi; her geçen gün daha hızlı, daha kolay elde edilmesi, daha küçük materyallerle çalışılabilmesi, gittikçe daha doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilebilir hale gelmesi ve otomatik işleme olanaklarının gelişmesi, tek kullanımlık kitlerin ortaya çıkması ile birlikte teknolojinin ucuzlaması, elde edilen DNA delillerinin adli bilim alanlarında da kullanımının olağanüstü bir hızla yaygınlaşmasını ve kullanım amaçlarının çeşitlenmesini sağlamıştır.
Adli DNA veri bankalarının kriminal soruşturmalarda son derece faydalı olduğu ve suçun aydınlatılmasının yanı sıra caydırılık bakımından da önemli bir işlevi olduğu yadsınamaz niteliktedir. Nitekim DNA veri bankalarının çözümlenemeyen suçların aydınlatılmasın için pek çok ülkede kullanıldığı da görülmektedir.Bu yönüyle suçla mücadele için DNA veri bankalarının oluşturulması önemli bir adım olacaktır.
Ancak DNA veri bankaları kriminal olayların çözümlenmesi için önemli faydalar sağlamasına karşın kişisel verilerin gizliliği, bireylere potansiyel suçlu imiş gibi bakılması, insan hakları ve özgürlüklerin ihlali noktasında kaygan biri zeminde olmaları nedeniyle tereddütlere neden olabilmektedir.
Bu nedenle, kimlerden, hangi sebeplerle, hangi koşullarda ve hangi sınırlamalarla DNA verisinin alınabileceğinin ve bu verilerin DNA veri tabanında ne şekilde ve hangi sürelerle saklanacağının, silme ve yok etmenin usul ve esaslarının açık ve net olarak yasal düzenlemeye konu edilmesinin açık ve net olarak belirlenmesinin gerektiği düşünülmektedir.
Suçla mücadele, suçluları yakalama ve suçsuzların da masumiyetini kanıtlamakta çok önemli işlevi olan DNA veri bankalarının kamu güvenliği ile bireysel özgürlük arasında bir denge sağlayacak şekilde güvenceler getirmesinin ve bu çerçevede düzenlemeler ve bir model oluşturulmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.
Ancak, bu konuyla ilgili istismara konu olabilecek hiçbir nokta kalmamalı, konu bilimsel düzlemde ele alınarak tartışılmalı ve konunun tüm paydaşlarının görüşlerinin ve tartışmalarının gözetildiği bir yasa çalışması yapılmalıdır(Türkiye Biyoetik Dergisi, 2022 Vol. 9, No. 4, 132-145, Zeynep REVA).
Anayasa ve birçok mevzuat tarafından güvence altına alınan kutsal yaşam hakkının önemini her zaman vicdanımızda hissetmek dileğiyle.
Sevgilerimle, aydınlık günler dilerim.