Metin Keskin

Metin Keskin

Gösterişin Gölgesinde Kalan Şehir

Gösterişin Gölgesinde Kalan Şehir

Yaz mevsimi Hakkari’ye sıcakların yanı sıra bitmek bilmeyen düğün yorgunluklarını da getiriyor. Her yıl aynı sahne, aynı telaş, aynı borçlar... Gösteriş arttıkça huzur eksiliyor. Bu yazı bir çağrı, bir uyanış isteğidir.

Yaz mevsimi geldi… Hakkari yine aynı döngüye teslim oldu: düğünler, organizasyonlar, binlerce davetiye, kiralık gelinlikler, kiraz fistanlar, prodüksiyon ışıkları, saz ekipleri, kuyumcu kuyrukları, kuaför randevuları… Hepsi bir gün sürecek bir tören için; peki ya sonrası?

Gelin, bir düşünelim: Bu gösterişin bedeli nedir?

Her hafta 20-30 düğün! Her bireye 10’dan fazla davetiye! Herkes yorgun, herkes bitkin. Eğitim masrafları sırtını bükerken insanlar hâlâ bu düğün yarışına girmek zorunda bırakılıyor. Yoksul olan ne yapsın? Evladını evlendirmek isteyen bir baba çeyiz için bankaya koşuyor; bir anne, gelinin fistanı mahcup olmasın diye altın borcuna giriyor. Huzur yerine utanç yükleniyor.
Ve artık insanlar, haftasonu ellerinde 7, 8 hatta 10 davetiye ile ne yapacaklarını bilemiyor. Utanıyorlar. Mecburen banka ATM’lerine yönelip kredi kartlarına sarılıyorlar; sadece xelat verebilmek için… Çünkü başka çareleri kalmıyor.

Hele hele yaz boyunca bir gününü bile çocuklarıyla piknik yapamayan, memlekette mis gibi bir il dışı tatil hasreti çeken aileler... Sağlık problemi olanlar, hastası evde yatanlar... Davet edildiği düğüne gitmedi diye gönül koyulanlar. Oysa o insanların tek derdi huzur içinde yaşamak; ama düğün şovu yüzünden planlarını, hayatlarını, bütçelerini bozanlar var.

Soruyoruz: Siz mutlu bir yuva mı kuruyorsunuz; yoksa toplum önünde gösteri mi yapıyorsunuz?

Yıllarını geçirmiş, Hakkari’nin hafızasında yer etmiş ak sakallı büyüklerimizin dahi bugünlerde “Bu düğünler bizi aşıyor” dediğini duyuyoruz. Kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, gençler... Hepimiz bir ağızdan çağrı yapıyoruz:
Artık yeter!

Uzun araç kuyruklarıyla gidilen düğünler, hediyeye göre şekillenen dostluklar, altın törenleri... Bunlar bizim geleneğimiz mi? Hakkari’nin öz kültürü bu mu? Asolan, bizim kültürümüz gönülden yapılan dualarda gizlidir; zira gösterişte değil, sadelikte bereket vardır.

Aileler borç batağında... Düğün yapıldıktan sonra aylarca ödenen kredi taksitleri, altın senetleri, mahcubiyet yükü… Ve sonra?
Huzursuzluk... Tartışmalar... Artan boşanmalar...
Kimse görmek istemiyor ama bu süslü kalabalıklar sonunda pek çok mutlu yuvayı değil, yarım kalan hayalleri doğuruyor.

Ve şimdi bir de üzerine düğün kiralama yerleri…
Kır düğün alanları, kapalı salonlar, afiş tasarımları, anonslu davetiyeler, drone çekimleri... Hepsi kurgu; hepsi gösterişin bir parçası.
Fiyatlar ise aldı başını gitti.
Her şeyin bir bedeli var ama bu bedeli ödeyen halk artık nefes alamıyor.
Bu harcamalar yuvaya değil, zahmete dönüşüyor.

Evet; kuyumculuk, prodüksiyon, orkestra, kuaför...
Bu sektörler para kazanıyor olabilir. Ama toplum kaybediyor. İlişkiler zedeleniyor. Güven yok oluyor. O yüzden buradan bir kez daha, daha yüksek bir sesle sesleniyoruz:

Uyan Hakkari! Bu senin medeniyetine yakışmıyor.
Bu şehir gösterişin değil, asaletin şehridir.
Bu topraklar şatafatı değil, merhameti bilir.

Artık sade düğünlere dönelim: 100 kişiyle, samimi bir yemekle, bir dua ile, bir halayla olsun.
Mutluluk, bir gün içinde harcanan paralarda değil; kurulan yuvada, hissedilen huzurdadır.

Toplumun tamamı bu yükten yorgun düşmüş durumda. Yaz boyu ne huzur kalıyor, ne sağlık. Bu kadar gürültü, bu kadar gösterişin sonunda ne kalıyor?
Bir soru:
Gerçekten mutlu musunuz; yoksa sadece mutluymuş gibi mi görünüyorsunuz?

Bu noktada, siyasi parti temsilcileri ile Diyanet’in de bu çağrıya kulak verip, toplumun huzurunu ve gerçek mutluluğunu gözeten tedbirler alması gerekmektedir.

Cevabı herkes kendi yüreğinde arasın.
Ama şunu unutmasın:
Bu bir çağrıdır, bu bir uyarıdır; çünkü artık yazıktır, günahtır.

Bu yazı toplam 859 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Metin Keskin Arşivi

Toprağa Değen Vicdan

05 Haziran 2025 Perşembe 09:11

Buzullar Arasında İki Günlük Kamp

19 Mayıs 2025 Pazartesi 08:51

Sessiz Silahlar, Yükselen Umutlar

13 Mayıs 2025 Salı 08:45

Toprağa Değen Vicdan

05 Mayıs 2025 Pazartesi 08:31

Dokunmayın Dünyama

29 Nisan 2025 Salı 08:40

Bu Yol Bahar Getirmiyor Acı Taşıyor

24 Nisan 2025 Perşembe 08:18