Eğitimde Ağır Yük...
2025-2026 Eğitim Öğretim Yılına Eleştirel Bir Bakış
2025-2026 eğitim öğretim yılı başladı... Ülkenin dört bir yanında milyonlarca öğrenci ders başı yaptı... Çalan ders zilleri, umutları da kaygıları da beraberinde getirdi...
Veliler için okul zili aslında çok daha önce çaldı... Çocuklarının kırtasiye masrafları, okul kıyafetleri, servis ücretleri, defter, kalem, çanta derken ekonomik krizle boğuşan ailelerin yükü her geçen gün biraz daha arttı... Bir değil, iki değil, üç-dört çocuğunu aynı anda okutan veliler var... Üniversitede okuyan gençlerin masrafları ise bu yükü kat kat artırıyor... Ulaşım, barınma, kitap ve kırtasiye giderleri derken pek çok aile bu yükün altında eziliyor...
Milli Eğitim Bakanlığı her yıl tonlarca ders kitabı bastırıyor... Ancak bu kitapların içerikleri çoğu zaman yetersiz kalıyor... Öğretmenler, öğrencilerin sınavlarda başarılı olabilmesi ve konuları pekiştirebilmesi için velileri ek kaynaklara yönlendiriyor... Veliler, mecburen kırtasiyelere giderek test kitapları, ek kaynaklar satın alıyor... Bu da aile bütçelerinde büyük bir gedik açıyor... Oysa Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dağıtılan kitaplar gerçekten yeterli ve kaliteli olsaydı velilerin cebinden çıkan bu ekstra para başka ihtiyaçlara ayrılabilirdi...
Bir yandan da özel okulların el yakan fiyatları velileri kara kara düşündürüyor... Her yıl yükselen ücretler, neredeyse faizli bir sistem gibi ailelerin bütçesini sarsıyor... Özel okul masrafları, orta gelirli aileler için ulaşılamaz bir noktaya gelmiş durumda... Eğitim, parası olanın daha kaliteli hizmet alabildiği bir alan haline dönüşüyor... Bu durum da eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor...
Okullarda eğitimde fırsat eşitliği sağlanmak isteniyorsa özellikle ilköğretimin ilk yıllarında çok önemli bir adım atılmalıdır... İlkokul 1, 2, 3, 4 ve 5 hatta 6. sınıf öğrencilerine mutlaka ve mutlaka sabah kahvaltısı ve öğle yemeği ücretsiz olarak verilmelidir... Aç kalan bir çocuğun derse odaklanmasını beklemek büyük bir haksızlıktır... Pek çok gelişmiş ülkede bu uygulama yıllardır var ve başarıya katkısı defalarca kanıtlandı... Türkiye’de de bu sistemin hayata geçirilmesi kaçınılmazdır...
Eğitim sadece kitap ve defterden ibaret değildir... Eğitim bir çocuğun hayatına yön verir... Geleceğin mühendisleri, öğretmenleri, doktorları bugün sıralara oturan o çocuklardan çıkacak... Eğer onlara kaliteli eğitim imkânı sunmazsak yarın çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalırız...
Velilerin her ay, her hafta kırtasiyeye yönlendirilerek yeni kaynak kitaplar aldırılması büyük bir sorun... Bu gidişata bir dur denilmeli... Milli Eğitim Bakanlığı hem içerik açısından güçlü ders kitapları hazırlamalı hem de ek kaynak ihtiyacını ortadan kaldırmalıdır... Aksi halde hem veliler ekonomik olarak zorlanacak hem de öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği derinleşecektir...
Eğitim yılı sancılı başladı... Ama bu sancılar çözümsüz değil... Milli Eğitim Bakanlığı'nın doğru adımları, öğretmenlerin özverisi, velilerin fedakârlığı ve öğrencilerin azmi bir araya gelirse Türkiye çok daha güçlü bir eğitim sistemine kavuşabilir...
Yeni eğitim ve öğretim yılı başlarken, tüm öğrencilere başarılar, öğretmenlere kolaylıklar, velilere sabır ve güç diliyorum...
Eğitim bir ülkenin geleceğine yapılan en büyük yatırımdır... Bu yatırımı ihmal etmek geleceği ihmal etmektir...