Son zamanlarda sağlık sistemine yönelik eleştirilerin yoğunlaştığı bir dönemde, Hakkari Devlet Hastanesi’nden gelen güzel bir haber adeta içimizi ısıttı. Gittiğim hastanede yaşadıklarım, hem sağlık çalışanlarının fedakârlığını hem de insan odaklı yaklaşımın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Muayene olmak üzere Kulak Burun Boğaz (KBB) bölümüne yönlendirildim. Kimliğimi ya da mesleğimi belirtmeden, sıradan bir vatandaş gibi işlemlerimi yaptırdım. Ancak doktorun bana yaklaşımı, nezaketi ve samimiyeti gerçekten dikkat çekiciydi. Sadece tıbbi açıdan değil, insanî yönden de kendinizi değerli hissetmenizi sağlayan bir tutum sergiledi. Öyle ki, hastalığımı bir an olsun unuttum.

Ardından kan alma ünitesine yönlendirildim. Öğle tatilinin üzerinden 15 dakika geçmesine rağmen görevine devam eden, dinlenmeden hastalara hizmet sunan hemşirenin özverisi beni bir kez daha etkiledi. Sıcak karşılaması, güler yüzü ve işine olan bağlılığı hem beni hem de bekleyen diğer hastaları fazlasıyla memnun etti.

Hastane personeliyle ilgili edindiğim izlenimler sadece benimle sınırlı değildi. Bekleme salonundaki hasta ve hasta yakınlarının yorumları da aynı yöndeydi: “Doktorlarımızdan hemşirelerimize, otomasyon personelinden temizlik görevlilerine kadar herkes güler yüzlü, ilgili ve sabırlı.”

Sağlık çalışanlarının pandemi sonrası artan iş yüküne rağmen bu denli özverili çalışmaları, her türlü takdiri hak ediyor. Hakkari Devlet Hastanesi’nin KBB birimi ve kan alma ünitesindeki bu örnek davranışlar, kamu hizmetine duyulan güveni pekiştiriyor.

Bazen bir tebessüm, bazen de anlayış dolu birkaç kelime hastanın şifasına katkı sunar. Hakkari Devlet Hastanesi’ndeki bu güzel tabloyu görünce, sağlık sisteminin umudunu kaybetmememiz gerektiğini bir kez daha anladım.