KENAN KASABI
Sabah her zamanki gibi uyanıyorsun.Ama aydınlığa karanlıksın, her yer karanlık, korkunç sesler var, şokta bile değilsin.
Uyuduğun yatağın kırık ve tozlu, gözün gibi baktığın kitaplığın paramparça ve kitapların toz içinde...Daha kötüsü seni kurtarmak için çabalayan insanlar ya kaçmak zorunda bırakılmış ya da vurulmuş halde.Artık bir ailen de yok.
Sesimi duyan var mı?
Yürek yakan bu cümleyi hatırlıyorsunuz değil mi?
Deprem anı...
Savaş zamanları...
Allah bir daha yaşatmasın diyoruz hep depremler için de, kader gayrete aşık yani önleme.
Peki, savaşlar?
Savaşlar da kurtarma ekipleri ulaşmak istese bile olay yerine gidebiliyor mu, örneğin Gazze'de katliam olurken?
Sesimi duyan var mı denildiği zaman, bu insanı duyan ve duyurma umudu olan kaç kişi var?
Hadi duydular o sesi, insan hakları diye diye göğüs kabartan batı oluşumunun kibirli kulakları bu sesi bizim duymamızı nasıl engelleyecek?
Sorular, sorular...
Adeta dünyaya meydan okuyor kana susamış ismi lazım değil 'Kenan Kasabı '.
Filistin halkının onurunun zerresi nasip olmamış Kasap, dilediğine kavuşamadan öldüğünde öteler de ona istediğini vermeyecek, öte taraftan ölen Çocuklar birer şehit, birer melek...
Sana secde etmeyecek o insanlar Kasap ve sen o kana doymayan bedeninle çekip gideceksin bu dünyadan. Maalesef ki haleflerin bitmiyor ama sen bitiksin ve haleflerin de bitik. Müslümanı ayakta tutan inancı ve umudu sana asla zaferi tattırmayacak 'Kenan Kasabı '.
Sen de farkındasın eksik olanın ama merak etme benim inancım tam, masumlar, insanlık nasip olan herkes birleşip kenetlenince yenilgilerin en büyüğünü tadacaksın .
Doğa uzun süredir bize bir şey anlatıyor, hali pürmelalimiz de...
Dirilmek, silkinmek, birleşmek zorundayız...
Hava çok sıcak, yardım gemileri engelleniyor, yardımlar tuzak olarak kullanılıyor ve daha kötü daha ağır nice şeyler...
Yetmiyor yürüyüşler, biri şu Kenan Kasabına dur demeli.
Dünya, sadece İsrail'in çocuklarına ait değil, 23 Nisan çocuklarının hepsine ait.
Kalbinize güzel bakın, sevgiyle kalın.