Leyla Sapmaz
Glp-1 ve hukuki boyutu
GLP-1 agonistleri, tıp ve hukuk dünyasının kesiştiği kritik bir alanda yer alıyor. Bu moleküller, Tip 2 diyabet ve obezite tedavisinde devrim meydana getirirken, beraberinde etik ve yasal zorlukları da getiriyor. İlaçların ruhsatlandırılması, endikasyon dışı kullanımının önlenmesi ve özellikle popüler bir zayıflama aracı haline gelmesiyle ortaya çıkan sahte ürün riski, sağlık sistemleri için acil gündem maddeleridir.
SGK’nın geri ödeme politikaları, ilacın maliyet etkinliğini ve hasta erişimini doğrudan etkilemekte, bu da ekonomik ve hukuki tartışmaları beraberinde getirmektedir. Hekimlerin doğru endikasyonla reçete etme sorumluluğu, eczacıların tedarik zincirini denetleme görevi ve devletin halk sağlığını koruma yükümlülüğü bu karmaşık denklemin temel taşlarıdır.
Bireylerin ilaca olan talebi, yasal ve etik sınırların sürekli test edilmesine neden olmaktadır. Bu denge, yalnızca bilimsel ilerlemeyle değil, aynı zamanda sağlam bir hukuki çerçeveyle de korunmalıdır.
GLP- 1’e dair ilaçlar, Türkiye’de Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve uluslararası alanda FDA(ABD) veya EMA(Avrupa ) gibi otoritelerden, belirli hastalıklar için ruhsat almak zorundadır.
Başlangıçta diyabet için ruhsat almış bazı ilaçların, obezite tedavisi için onay almadan kullanılması veya popüler bir zayıflama aracı olarak reçetesiz yayılması etik ve hukuki sorunlar meydana getirebilir.
Türkiye’de SGK, bu ilaçları genellikle sadece belgelenmiş Tip 2 diyabet hastaları için ve belirli kriterlere uygunsa geri ödeme kapsamına alır.
İlaçların popülaritesi arttıkça, ruhsatsız veya sahte GLP-1 ürünlerinin internet üzerinden internet üzerinden yasa dışı satışı ciddi bir hukuksal sorun ve sağlık sorunudur. Bu durum, TİTCK ve kolluk kuvvetlerinin takibindedir ve ağır yaptırımları vardır.