TEKRARI OLMASIN
Evet, tekrarı olmasın.
Neyin mi?
Orman yangınlarının, yaşam hakkı ihlalinin, her türlü haksızlığın, iş güvenliği ihlalinin, magandalığın...Tekrarı olmasın.
Bugün bir haber gördüm ve aklım hayalim gene tutuldu kaldı!

Neymiş efendim, şahıs kayınpederine kızmış, 3 hektarlık alanı yakmış, aynı habere göre adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış .

Bakınız bu insan, bu yakma eylemini gayet de kasıtlı bir şekilde yaptığını beyan ediyor. Daha yakın zamanda ciğerlerimize ateş düştü, hem ormanlarımız yandı, hem şehitlerimiz oldu.Allah, tekrardan rahmet eylesin ve ailelerine sabır versin.

Hal böyleyken bu tür Orman ya da kendisine ait olsa bile arazi yakma eylemlerine yani nefesimizi elimizden alma fiilerine, en ufak kasıtlı harekette dahi etkin cezaların yine çok etkili uygulanması gerekmez mi?

Kamuya karşı bir suç işleniyor burada.Dahası, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile hep beraber karşı karşıya gelmişken, ağaçların varlığı bizim için hayat memat meselesiyken, benim halk olarak isteğim bu şahıslara göz açtırılmaması, kendilerine en ağır cezanın verilmesi, bunlara dair iddianamenin en kısa sürede düzenlenmesi, davanın en kısa sürede sonuçlanması, denetimin had safhaya çıkarılması...
Tekrarının olmamasına çok ihtiyacımız var.

Sabrımız nimetimiz ama tahammül seviyemiz, sert yüzümüz ile meç edilmek durumunda...Sert yüzümüz, yaptırımdır, cezadır ve öyle dengeli bir ıslah politikasıdır ki hem suçluyu iyileştirsin hem pişmanlık duygusunu aklından ve kalbinden bir an eksik etmesin...
Sevgiyle kalın...