Yaşlı köyleri ve kulüpleri
Yaşlılık, insan yaşamının geç dönemindeki değişimleri betimleyen bir dönemdir. Göreceli bir kavram olarak bilinen yaşlılık, toplumsal ve kültürel etmenler açısından farklılık gösterir; dolayısıyla, yaşlılık ve yaşlı kavramları, toplumda aldığı değerle yerini bulur.
Bireysel bir değisim olarak ele alındığında, yaşlanma kişinin fiziksel ve ruhsal yönden gerilemesi olarak tanımlanabilecek biyolojik bir olaydır (Karaman, 2000; http://www.who.int/hpr/ageing/MenAgingandHealth ).
Çoğu ülkede 65 yaş emeklilik yaşı olarak belirlenmiştir.
Dünya genelinde insanlar yaş aldıkça mecburen ya da tercihen tüketen kesim olmaktadır ve bu durum kendilerinin genç/yetişkin çalışan kesim tarafından “yük” olarak görülmesine sebep olmaktadır çoğu zaman.
Kişinin orta yaşlı olmasının dahi iş ilanlarında işe alım engeli olduğu görülmektedir.
Yaş almış insanlarımızın bir kısmı yeteneklerini tam olarak yitirmemiştir.
Kendi isteği dışında çeşitli nedenlerle çalışma hayatı dışında kalan yaşlıların iş hayatına dönmesine yardım edilebilir.
Çalışma hayatına dönmek isteyen yaş almış büyüklerimizin göreli olarak mesleki formasyon engeli de ortadan kaldırılmalıdır, sağlıklı ve etkin eğitimler ile.
İş hayatında yaş ayrımcılığının kaldırılmasının çok yönlü etkileri ve faydaları da zaman içinde gözlemlenebilecektir.
Oluşturulacak yaşlı köyleri ve kulüpleri kendi alanında bir örnek olabilir. Bu fikirlerin elbette çoğaltılması ya da zenginleştirilmesi mümkün. Bu köylerde ve kulüplerde, örneğin, Fransızca, İngilizce, adabı muaşeret, coğrafya, tarih bilen yaş almış büyüklerimize ders verme imkanı sağlanabilecek ve bu şekilde nesiller arası bilgi, tecrübe, adap da yayılmış olacaktır. Bir kısım büyüklerimiz iş eğitimi dersi, değerler eğitimi dersi de verebilir. Sosyal medyanın bu hususu teşvik amacıyla kullanılması da faydalı olacaktır.
Diğer bir konu ise yaşlılarımızın, çok kıymetli muhtarlarımız tarafından hiç değilse on günde bir hanelerinin ziyaret edilmesidir. Bazı yaşlılarımızın çocukları kendilerinden uzak illerde yaşamaktadır ve bu yaşlılarımız tek başınadır. Bazen bir ekmek almak için bile bakkala yürüme takatleri yoktur.
Hem toplumumuzun çok zengin bir kültür, görgü, tarihe sahip olması hem de insana/insan haklarına saygı açısından en azından on günde bir yaşlıların yaşadığı hanelerin ziyaret edilmesi, kendileri ile sohbet edilmesi, bir ihtiyaçları varsa ivedi olarak bunu yetkililere bildirmek faydalı olacaktır kanaatindeyim. Halihazırda yapılan kamu hizmetleri için, gönülden hizmet veren meslek insanlarına da teşekkür ederim.