Murat Taş
Yollarımız kadar yüreğimiz de yorgun
Bir şehrin gelişmesi, altyapısıyla, tesisleriyle, kültürüyle ve en önemlisi yollarıyla mümkündür.
Çünkü yol, bir medeniyet göstergesidir.
Yol, bir şehrin nefesidir.
Ve bugün Hakkâri’de nefesimiz, yıllardır daralan, yoran, korkutan yolların altında sıkışıyor.
Hakkâri’nin spor kulüpleri, her hafta bir müsabaka için deplasmanın yoluna düşüyor. Kimi sabahın ilk ışığında, kimi gecenin karanlığında, kimi kışın tipisiyle, kimi yazın kavurucu sıcağıyla mücadele edip. Acımasız yollara düşüyor.
Ama sahadaki mücadeleden daha zoru, o yollarda verilen mücadeledir.
Çünkü o yollar; dar, riskli, yorgun ve tehlike dolu.
Sporcularımız bazen deplasmana giderken ailelerine helallik alır gibi uğurlanıyor.
Anne-babalar tedirgin, sporcular endişeli, kulüpler çaresiz…
Misafir takımlar bile defalarca dile getirdi bunu. Geçen hafta ilimize gelen bir takım, yemek yemeden apar topar yola çıkmak zorunda hissetti kendini. “Bu coğrafyadan bir an önce uzaklaşalım” dediler.
Onlar yılda bir kez gelip bu sitemi dile getiriyorsa; bu yollarda yaşayan, her gün bu çileye alışmış Hakkârililerin hâlini nasıl anlatsın kelimeler?
Hakkâri–Van yolu… Yıllardır tamamlanmayı bekleyen, her kazada içimizi yakan, her seferinde “yeter artık” dedirten yol…
Bu yol bitmediği sürece, ne sporun gelişmesinden ne turizmin canlanmasından ne de insanların huzurla seyahat etmesinden söz edebiliriz. Bu yol, sadece asfalt değil; umut, güvenlik ve yaşam demektir.
Dün yaşanan kaza… İki canımızı toprağa verdik. İki kardeşimiz hâlâ hastane odasında yaşam mücadelesi veriyor. Hepimizin yüreğine kor gibi düştü acı.
Allah vefat eden canlarımıza rahmet eylesin, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar versin.
Ama biz artık sadece dua etmekle yetinmek istemiyoruz. Çünkü her dua, biraz daha gözyaşıyla karışıyor.
Hakkâri halkı, spor camiası, öğrenciler, memurlar, şoförler… Bu şehirde yaşayan herkesin tek bir ortak talebi var:
Artık bu yollar batı standartlarına kavuşsun.
Artık bu kazalar son bulsun.
Artık Hakkâri hak ettiği hizmeti alsın.
Sporcularımız konforlu, güvenli yollarda deplasmana gitsin istiyoruz. Misafir takımlar buraya gelirken tedirgin olmasın, geldiklerinde Hakkâri’nin güzelliklerini görsün, bu şehre saygıyla ayrılsın istiyoruz.
En önemlisi, çocuklarımız, gençlerimiz bu yolların kurbanı olmasın istiyoruz.
Bu sadece bir yol meselesi değil; bir yaşam hakkı meselesidir.
Bir şehrin geleceğini koruma meselesidir. Ve artık herkes biliyor ki Hakkâri, en az diğer şehirler kadar iyi hizmeti, en az onlar kadar güvenli yolları hak ediyor.
Çünkü bu şehirde yaşamak bir yük değil, bir gurur olmalı.
Ve o gururun temeli, insana değer veren yollarla başlar.