Murat Taş
Bir ilçenin gururu, bir ilin özlemi
Türkiye’nin en soğuk rüzgârlarının estiği, en sert kışların yaşandığı yerlerden biridir Yüksekova…
Ama bu sertliğin ortasında, sıcacık bir umut hikâyesi büyüyor. Yüksekova Kadın Futbol Takımı’nın üç sezonda üst üste yaptığı bu muazzam çıkış, sadece bir spor başarısı değil; bir ilçenin kaderinin değiştiğinin en büyük işareti oldu.
Bugün Yüksekova’da bir gurur varsa, tribünlerde bir sevinç dalgası varsa, sokaklarda bir spor heyecanı dolaşıyorsa bunun arkasında kocaman bir emek, bir inanç ve bir adam var: Başkan Fevzi Yıldırım.
Süper Lig’e yükselen bu takım, artık Türkiye’nin dört bir yanında saygıyla anılıyor. Büyük takımlar için korkulu bir rakip hâline gelen Yüksekova Kadın Futbol Takımı, yalnızca maç kazanmıyor; cesaretiyle, disipliniyle ve gösterdiği mücadele ruhuyla alkış topluyor.
Özellikle Hakkâri derbisinde, deplasmanda Hakkâri Gücü’nü mağlup ederek sergiledikleri oyun; bu takımın gelecek için neler vadettiğinin açık bir kanıtıydı. Sanki sahada sadece 11 futbolcu değil, tüm Yüksekova vardı…
Ama bir takımın başarı hikâyesi hiçbir zaman kendiliğinden yazılmaz.
Her başarı hikâyesinin bir mimarı, bir taşıyıcısı, bir adanmışı vardır. Yüksekova’nın hikâyesinde bu isim Fevzi Yıldırım oldu.
Maddi sıkıntılar mı? Tesis eksiklikleri mi? Yetersiz altyapı mı?
Birçoğunun içinden geçti bu takım… Ama Fevzi Başkan, inancını kaybetmedi. Sporcuya değer verip, onları kendi evladı gibi sahiplendi.
Alt yapıya yatırım yaptı, yeni modern bir futbol sahasını ilçeye kazandırdı. Sporcular için modern tesisler, ulaşım için yeni araçlar…
Kısacası bir kulübün ihtiyaç duyduğu ne varsa teker teker tamamladı.
Bu yüzden bugün Yüksekova’da insanlar sadece bir takımın başarısını değil, bir başkanın emeğini de konuşuyor. Fevzi Yıldırım ilçede artık bir yönetici değil, bir kahraman…
Ve bu kahramanlık sadece kadın futboluyla sınırlı değil. İlçedeki erkek futboluna verdiği katkı da zamanla hissedildi, hissediliyor.
Ancak ne acıdır ki, aynı iyimser tabloyu maalesef Hakkâri için çizmek zor…
Yüksekova bir spor devriminden geçerken, Hakkâri takımları hâlâ arayışta… Hâlâ belirsizliğin, sahipsizliğin, yetersiz desteklerin gölgesinde mücadele veriyor.
İşin özeti şu:
Hakkâri’nin Fevzi Yıldırım gibi başkanlara ihtiyacı var.
Bunu söylemek kimseyi rahatsız etmemeli. Çünkü sporda başarı, tesadüf değildir. Emek ister, vizyon ister, lider ister… Bir başkanın attığı her adım, kurduğu her hayal, inandığı her proje sahaya yansır. Yüksekova bunun en güzel örneği oldu.
Bugün Yüksekova alkışlanıyorsa, bunun sebebi iyi bir başkana sahip olmasıdır.
Bugün Hakkâri geride kalıyorsa, bunun sebebi de o eksikliğin hâlâ giderilememiş olmasıdır.
Fevzi Başkan’ın emekleri unutulmaz. Çünkü o sadece bir takımın değil, bir ilçenin kaderini değiştirdi. Bir futbol kulübünü ayağa kaldırmakla kalmadı, insanlara umut aşıladı, gençlere yol gösterdi, kadın futboluna ülke çapında örnek olacak bir destek verdi.
Hakkâri’de yıllardır spor camiasının en büyük sorunu, takımların gerçek anlamda sahiplenilmemesi oldu.
Ancak bu tablo içinde bir isim var ki, her zorluğa rağmen geri adım atmıyor: Sadi Özatak.
O, bir Hakkârili olarak memleketinin takımına sahip çıkan, elini taşın altına koymaktan çekinmeyen tek kişi olmayı göze aldı.
Maddi ve manevi fedakârlıklarıyla, sahipsizliğe karşı duran gerçek bir değer oldu.
Ve en önemlisi, gösterdi ki: İyi bir başkan, bir ilçenin kaderini değiştirir.
İyi bir başkan, bir şehri ayağa kaldırır. İyi bir başkan, bir spor devrimi başlatır.
Dilerim bir gün Hakkâri de kendi Fevzi Yıldırım’ını bulur…
O gün geldiğinde sadece ilçeler değil, tüm bölge çok daha güçlü olur.
Bugün Yüksekova gururla anılıyorsa, bu hikâye yarın tüm Hakkâri’nin de başarısı olabilir.
Yeter ki inanacak bir lideri olsun…
Yeter ki sporun gücüne değer veren bir başkanı olsun…
Ve yeter ki o başkan, tıpkı Fevzi Yıldırım gibi memleketi için elini taşın altına koysun.