Leyla Sapmaz

Leyla Sapmaz

SOPA KİMİN ALTINDA

SOPA KİMİN ALTINDA

Sopa abanın altında mı, Amerika’nın altında mı?Malum olanı soruyla pekiştirmek ile başlamak istedim yazıma.

İsrail’in uzun yıllardır, eşitler arasında silahlı çatışma sayılmayacak eylemleri, tek taraflı, keyfi, sopanın başta Amerika olmak üzere, bazı gözü kapalı devletler ve lobiler tarafından onaylanan eylemleri soykırım teşkil eden bir savaştır. Sopanın başta Amerika olmak üzere, bazı gözü kapalı devletler ve lobiler altında olduğu ve onlar tarafından onaylanan eylemleri soykırım teşkil etmektedir.

Öyle ki bu savaş yıllardır devam etmektedir ve Uluslararası arenada genellikle ‘şiddetle kınama’ dışında hiçbir yaptırımı dışında da henüz yapılan pek de aktif bir çaba yoktur.Evet, insanlar ve bazı devlet büyükleri bu soykırıma dair düzenli açıklama yapmaktadırlar ve bir kısım ülke halkları sokağa dökülmektedir.Gelin görün ki yüzsüzlükte sınır tanımayan İsrail, tabiri caizse herkese kafa tutmaktadır.

İnsanlığımdan utandığım bu kadar çetin bir an var mıdır,bilmiyorum.Gazze’de masum bir çocuğun ‘Allah’ım, artık ölüp dinlenmek istiyorum’ demesi sadece benim içimi acıtmış da olamaz.Hava son derece sıcak ve Gazze’de insanlar, çocuklar yiyecek sağlayabilmek için adeta perişan bir çaba gösteriyor.Kimi yiyecek sağlamaya giderken ölüyor, kimi sırada baygınlık geçiriyor.

Amerika ki basından İsrail’in en büyük destekçilerinden olduğunu biliyoruz.Dilerim iyilerden uzakta, abasının altına gizlediği sopanın acı nağmelerine maruz kalır.Nasıl bir vicdandır ki liderleri değişiyor fakat politikaları bir derece alt ya da bir derece üstte olmak üzere devam ediyor.Merak ediyorum koskoca ülkede kalbinde insanlık ve merhameti büyütmüş hiç mi insan evladı yok.Sen,dünyanın en güçlü ülkelerinden sayacaksın kendini ama bu gücünü ‘aç bırakılan, vücuduna bomba isabet edilen, gözyaşları içinde titreyen çocuklar’ üzerinde mi perçinleyeceksin.

Kabul etmiyorum!Zalimin zulmünü, hem zalim hem güçlü olanın kazanmasını kabul etmiyorum.

Suudi Arabistan’a şaşırıp kalıyorum bu kertede.Hakikaten Müslümanlığın tanımını yanlış anlamış olabilir misiniz?O mübarek topraklarda nefes almak size nasip olmuşken.

Anadolu Ajansı’nın, 23.07.2025 tarihli haberine göre,

Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde Filistinli mağdurların avukatlarından Liverpool John Moores Üniversitesi Hukuk Profesörü Triestino Mariniello, İsrail'in UCM'ye yönelik saldırılarının "seçici" olmadığını belirterek "Uluslararası toplum, bu saldırıların seçici olduğuna, sadece belirli soruşturmaları hedeflediğine inanabilir ama bu, tamamen yanlış. Bu şekilde çalışmaz. Eğer kurumu hedefliyorsan, personelini tehdit ediyorsan, saldırı seçici olamaz. Bu, tüm kurumun çalışmasını etkiler." dedi.

Durumun sadece Gazze'yle sınırlı olmadığına işaret eden Mariniello, "Burada söz konusu olan gerçekten uluslararası hukukun kendisinin varlığı. İsrail, sivil-savaşan ayrımı gözetmeyerek, sivil unsurlara, hastanelere, okullara, dini mekanlara sistematik şekilde saldırarak bütün temel hukuki ilkeleri ve silahlı çatışma hukukunu çiğniyor." dedi.

Bu saldırıların ilk kurbanlarının Filistinliler olduğunun altını çizen Mariniello, "Ancak daha geniş bağlamda, İsrail'in Batılı ülkelerin desteğiyle yaptığı şey, uluslararası hukukun, özellikle uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerinden sapmaları normalleştirmek." diye konuştu.

Profesör Mariniello, UCM'nin devletlerin desteği olmadan siyasi baskılara dayanma kapasitesine ilişkin endişelerini dile getirerek, "Uluslararası örgütlerin tarihi bize öğretir ki er ya da geç örgütler, siyasi baskılara boyun eğer, eğer devletlerin desteği yoksa. Devletlerle yüzleşecek güçleri yoktur. Devlet desteği olmazsa UCM, kendisini korumak için adalete hizmet etmeyen, hukuki olarak açıklanamayan bazı kararlar alabilir. Umarım bu olmaz çünkü bu, UCM gibi kurumlara hala umut bağlayan yüz binlerce mağdura ihanet olur." ifadelerini kullandı.

İsrail, neden Cenevre Sözleşmesinden, Uluslararası Ceza Mahkemesinden ve daha ötesi hukuktan korkmuyor?

Zalimin abası üzerinden savrulsa da altındakileri görse de misal Suudi Arabistan’ın gözü açılmak istemiyorsa, sonuç ne olacak ve ne olmaya devam edecek?

Kalben inanmak istediğim merhamet ile kalın.

Bu yazı toplam 526 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Leyla Sapmaz Arşivi

Katiller serbest vicdanlar tutsak

25 Temmuz 2025 Cuma 16:41

ÇEVRENİN KİRLETİLMESİ

21 Temmuz 2025 Pazartesi 08:28

MÜLKİYET HAKKI

16 Temmuz 2025 Çarşamba 10:11

Trafik kazaları ve cinayetleri

12 Temmuz 2025 Cumartesi 10:07

BİR DÖNEM CADI AVI MANİFESTOSU

10 Temmuz 2025 Perşembe 09:18

ORMANLARIN HAYATİ ÖNEMİ VE KORUNMASI

05 Temmuz 2025 Cumartesi 10:23