Trafik kazaları ve cinayetleri
Bilindiği üzere trafik kazaları, her sene yapılan istatistiklerde de görüleceği üzere, başta insan olmak üzere birçok canlının hayatına, sağlığına zarar veren, mal kaybına da uğratan bir kısmı ihmal, taksir ve bir kısmı da kasıt ile gerçekleşen eylemlerdir.
Anadolu Ajansından, Hüseyin Cem Dağıstanlı’nın, 08.01.2025 tarihinde yayınlanan haberine göre; Türkiye’de 2024 yılında 623 bin 148 trafik kazası meydana geldi.Bu kazalarda 2 bin 713 kişi yaşamını yitirdi, 388 bin 644 kişi yaralandı.
AA muhabirinin, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, 2024'te 356 bin 368'i maddi hasarlı, 264 bin 491'i yaralanmalı, ölümlü 2 bin 289 olmak üzere 623 bin 148 kaza meydana geldi.
Aşırı hız, kazalara neden olan sürücü kusurları arasında başı çekti. Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının 105 bin 783'i araç hızının yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurulmaması nedeniyle meydana geldi. En çok kazalara neden olan sürücü kusurları arasında ikinci sırada 45 bin 45 ile kavşak, geçit ve kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymamak ve üçüncü sırada 25 bin 218 ile şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak yer aldı.
Yargıtay’ın “aşırı hız yapılmasına” dair bir kararı şu şekildedir:
Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın sevk ve idaresindeki araç ile üniversite kampüsüne öğrenci getirdiği sırada, köprülü kavşakta hızını azaltmayıp DUR levhasına uymayarak, yolun sol tarafında bulunan bariyerlere aşırı hız ve tedbirsiz araç kullanımı yüzünden çarpması neticesinde bir kişinin ölmesine, dört kişinin nitelikli, onbir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği olayda, her ne kadar sanık ve tanık ..., muayenesi onaylanmayan aracın fren sisteminin tamir edildiğini ifade etmişlerse de, aracın 02.11.2013 tarihinde yapılan muayenesinde fren ölçüm değerlerinde belirlenen sapmadan dolayı ağır kusurlu olması sebebiyle muayenesi onaylanmayıp tekrar muayene tarihi belirlenerek, araç muayene raporuna aracın trafiğe açık karayollarında kullanılamayacağı şerhi düşülmesine rağmen, tamiri yapılan araca muayene onay işlemi yaptırılmadan trafiğe çıkararak aşırı hızla kullanan ve kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu tespit edilen sanığın, kavşağa çıkış yoluna girdiğinde fren pedalındaki yumuşaklık sebebiyle üst üste basınca sertleşen pedala döneceği sırada hızını azaltmak için bastığında frenin tutmadığını ifade ettiği de nazara alınarak, eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği ve tayin olunan cezasında TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Sebebiyle Yargıtay hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Trafik kazalarının da temelinde en başta yaşam hakkına saygı duymamak yer alıyor.İhmalin ve kastın olmadığı hallerde meydana gelebilecek kazalarda haliyle bir ihlal aramak yanlış olur.Örneğin bir afet halinde, temelde ihmal yok ve denetimlerde de aksaklık meydana gelmediyse kusur izafesi yapmak doğru olmaz.
Öte taraftan, öncelikle toplum olarak insan ve tüm canlı hayatına saygı konusunda bilinçli olmamız gerektiği kaçınılmazdır. Trafiğe çıkan bireylerin kurallara uyup uymadığı konusundaki denetimler çerçevesi çok net ve ihlaller konusunda da adaletin kılıcı çok keskin olmalı. Özellikle trafik cinayetleri hususunda.
Alkollü halde trafiğe çıkmasının tehlikeli olduğunu bile bile çıkan ve insanların yaşamına son veren,onları bedensel kayıplara ve mal zararına uğratan kimseler için ”kasten öldürmek suçunu” işledikleri kanaatindeyim. Aşırı hız yaptığı zaman kendisi meydana gelen kazadan sağ kalan kimsenin ehliyeti iptal edilmeli, bir daha trafiğe çıkmamalı, halihazırda da aldığı ceza yaptığı eylemle orantılı olmalı ve sabıkası olup olmaması önemli olmaksızın Türk Ceza Kanunu uyarınca uygulanan 1/6 oranındaki indirimin uygulanmaması gerektiği kanaatindeyim.
Tır gibi büyük araçların arka kısmına çarpan insanlarımızın nasıl can verdiğini maalesef basında yer alan haberlerden görmekteyiz. Tırlar gibi büyük araçların küçük araçlarla aynı yolu kullanması mümkün mertebe azaltılmalı, tırların arkasına küçük araçların girmemesi için gereken önlemler en yakın zamanda alınmalı, şehirlerarası otobüslerde şoförler uykusuz halde yola çıkmamalı, araçların bakımı konusunda cimrilik yaparak insan hayatıyla oynayan işletmeler çok ağır yaptırımlar ile karşı karşıya kalmalı.
Evet, o firmalarda belki birçok çalışaniş yapmaktadır fakat ihmal ile bir insan ya da birçok insanın ölümüne neden oluyorsa bir işletme derhal kapanmalı ve bu şekilde daha temiz çalışan firmaların önü açılmalı kanaatindeyim.
Sürücü belgesi alması koşulları ne kadar zorlaştırılsa da ve cezalar ne kadar ağırlaştırılmış olsa da çok önemli bir ara faktör var ki bu da denetimdir.