Hakkari 2026’ya girerken ağır yükler taşıyor, aynı zamanda güçlü bir potansiyeli içinde barındırıyor. Bu şehirde köylü, işçi, memur, esnaf ve emekli aynı kaygılarda buluşuyor. Hayat pahalılığı her hanenin ortak meselesi haline gelmiş durumda. Köylü ürettiğinin karşılığını almakta zorlanıyor, işçi ve memur maaşıyla ay sonunu hesaplayarak yaşıyor, esnaf borçla çarkı döndürmeye çalışıyor, emekli temel ihtiyaçlarını kısmak zorunda kalıyor. Hakkari’de geçim mücadelesi toplumun her kesiminde hissediliyor.

Bu tabloyu daha da ağırlaştıran en önemli başlıklardan biri ulaşım. Özellikle Van–Hakkari yolu yıllardır bu kentin kaderini belirleyen bir hatta dönüşmüş durumda. Uzun mesafeler, zor coğrafya ve yetersiz altyapı can kayıplarına yol açıyor. Her yaşanan kaza Hakkari’nin yüreğinde yeni bir yara açıyor. İnsanlar güvenli yollar, alternatif güzergâhlar ve tüneller istiyor. Van–Hakkari yolunun kısaltılması, modern standartlara kavuşturulması ve yeni bağlantıların hayata geçirilmesi 2026 yılına damga vurması gereken temel adımlar arasında yer alıyor. Ulaşım, Hakkari için yaşamsal bir gereksinim olarak görülüyor.

Ulaşım kolaylaştığında ekonomi de hareketlenir. Hakkari’nin İran ve Irak’a olan yakınlığı büyük bir avantaj sunuyor. Sınır ticaret kapılarının daha verimli, daha canlı ve daha işlevsel hale gelmesi bölge ekonomisini ayağa kaldırabilir. Ticaretin artması esnafa nefes aldırır, yeni iş alanları oluşturur, gençlerin göç yerine kendi memleketinde kalmasını sağlar. Hakkari halkı üretmek, ticaret yapmak ve emeğinin karşılığını almak istiyor.

Toplumsal barış arayışı bu kentin geleceğinde belirleyici bir yere sahip. Kürt sorununun çözümüne yönelik sürdürülen arayışlar Hakkari’de yakından izleniyor. Yıllardır bedel ödemiş bu topraklar huzurun kıymetini çok iyi biliyor. Süreç içinde çeşitli sıkıntılar yaşanabilir, bazı kesimler bu ortamdan fayda sağlamaya çalışabilir. Buna rağmen toplumun genel beklentisi barış, güven ve birlikte yaşama iradesi etrafında birleşiyor. Hükümete duyulan güven bu beklentinin önemli dayanaklarından biri olarak öne çıkıyor. 2026 yılının barış rüzgârıyla gelmesi Hakkari’de hayatın her alanını olumlu yönde etkileyecek güçlü bir eşik olarak görülüyor.

Hakkari yalnızca sorunlarıyla anılan bir şehir olarak kalmak istemiyor. Bu coğrafya Avrupa Alpleri ile yarışacak dağlara, eşsiz yaylalara ve güçlü bir turizm potansiyeline sahip. Dağcılık, doğa turizmi ve kış sporları Hakkari için önemli bir kalkınma kapısı sunuyor. Merkezde yer alan Mergabütan Kayak Merkezi canlandırıldığında ve ulaşım sorunları çözüldüğünde Hakkari turizmde güçlü bir marka haline gelebilir. Kayak ve kayaklı koşu branşlarında Hakkarili sporcuların Türkiye genelinde elde ettiği birincilikler ve Avrupa’daki dereceler bu potansiyelin en somut göstergeleri arasında yer alıyor.

Hakkari’nin yaylaları da büyük bir zenginlik barındırıyor. Binlerce, hatta milyonlarca küçükbaş hayvanı besleyebilecek kapasiteye sahip bu yaylalar hayvancılık açısından stratejik bir değer taşıyor. Küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi ve yaylaların verimli şekilde değerlendirilmesi köylünün gelirini artırır, yerel ekonomiyi güçlendirir. Hayvancılık, tarım, sınır ticareti ve turizm birlikte ele alındığında Hakkari kendi ayakları üzerinde durabilecek güçlü bir ekonomik yapıya kavuşabilir.

Hakkari insanı sabırlı, çalışkan ve onurludur. Bu şehir artık kazalarla, yoksullukla ve belirsizlikle anılmak istemiyor. 2026 yılının Hakkari için barışın güçlendiği, yolların güvenli hale geldiği, ticaretin canlandığı, hayvancılığın ve turizmin yükseldiği bir yıl olması en güçlü temennidir. Hakkari beklemekten çok üretmek, kazanmak ve geleceğe güvenle bakmak istiyor.