Leyla Sapmaz

Leyla Sapmaz

ULUSLARARASI ÇOCUK HAKLARI MEVZUATI VE GERÇEK HAYATTA ETKİLİLİĞİ KONULARI

ULUSLARARASI ÇOCUK HAKLARI MEVZUATI VE GERÇEK HAYATTA ETKİLİLİĞİ KONULARI

Başlıca uluslararası çocuk mevzuatı;

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme

Riyad İlkeleri(Çocuk Suçluluğunun Önlenmesine İlişkin Birleşmiş Milletler Yönlendirici İlkeleri)

Pekin(Beijing) Kuralları(Çocuk Adalet Sisteminin Uygulanması Hakkında Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları)

Havana Kuralları(Özgürlüğünden Yoksun Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Kuralları)

GY10 (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi Genel Yorum No:10-Çocuk Adaletinde Çocuk Hakları)

Bu mevzuatlardan birkaç madde örnekleri;

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme

Madde 19 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkar muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar. 2. Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi,

belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.

Madde 24 1. Taraf Devletler, çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Taraf Devletler, hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler.

2. Taraf Devletler, bu hakkın tam olarak uygulanmasını takip ederler ve özellikle: a) Bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesi; b) Bütün çocuklara gerekli tıbbi yardımın ve tıbbi bakımın; temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine önem verilerek sağlanması; c) Temel sağlık hizmetleri çerçevesinde ve başka olanakların yanısıra, kolayca bulunabilen tekniklerin kullanılması ve besleyici yiyecekler ve temiz içme suyu sağlanması yoluyla ve çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını göz önüne alarak, hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi;

d) Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımın sağlanması; e) Bütün toplum kesimlerinin özellikle ana-babalar ve çocukların, çocuk sağlığı ve beslenmesi, anne sütü ile beslenmenin yararları, toplum ve çevre sağlığı ve kazaların önlenmesi konusunda temel bilgileri elde etmeleri ve bu bilgileri kullanmalarına yardımcı olunması; f) Koruyucu sağlık bakımlarının, ana-babaya rehberliğini, aile planlaması eğitimi ve hizmetlerinin geliştirilmesi; amaçlarıyla uygun önlemleri alırlar.

3. Taraf Devletler, çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaların kaldırılması amacıyla uygun ve etkili her türlü önlemi alırlar. 4. Taraf Devletler, bu maddede tanınan hakkın tam olarak gerçekleştirilmesini tedricen sağlamak amacıyla uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve teşviki konusunda karşılıklı olarak söz verirler. Bu konuda gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle göz önünde tutulur.

Riyad İlkeleri(Çocuk Suçluluğunun Önlenmesine İlişkin Birleşmiş Milletler Yönlendirici İlkeleri)

IV. SOSYALLEŞME SÜREÇLERİ 10. Özellikle, aile, toplum, “akran” grupları, okul, mesleki oluşma ve iş dünyasının dolaşık yolundan ve hayır kurumlarına yapılacak başvurularla, tüm çocukların ve tüm gençlerin başarılı şekilde sosyalleştirilmesini ve bütünleştirilmesini kolaylaştıracak tipte önleme programlarına çok önem vermek gerekir. Sosyalleştirme ve bütünleştirme süreci içinde eksiksiz olarak, eşit partner olarak tanınmaları gereken çocuk ve gençlerin kişisel özgüven ve mutluluklarına gereken dikkat ve önemin gösterilmesi zorunludur.

A. Aile 11. Her toplum ailenin ve onun tüm üyelerinin gereksinimlerine ve esenliğine büyük önem vermelidir.

12. Aile, çocuğun ilk basamak toplumsallaştırmasından sorumlu merkezi bir birim olduğundan kamu otoriteleri ve sosyal çabalar tarafından geniş aile de dahil, ailenin bütünlüğünü sürdürecek çabalar harcanmalıdır. Toplum, aileye çocuklar için özen ve koruma sağlamada ve onların ve zihinsel esnekliklerini güvenceye alınmasında yardım etmekle sorumludur. Yeterli sayıda ana okulu temini öngörülmektedir.

13. Devlet, çocukların istikrarlı ve huzurlu bir aile ortamında yetişmesi için gerekli önlemleri almalıdır. Özellikle ebeveynlere, istikrarsızlık ve geçimsizlik hallerinin üstesinden gelebilmeleri için zorunlu sosyal yardımı sağlanmalıdır.

14. Bir yandan, istikrarlı ve huzurlu bir aile ortamı yaratılmadığı, öte yandan toplumun ana-babaya gerekli yardımı sağlama çabaları başarısızlığa uğradığı ve bu bakımdan geniş aile çevresine de güvenilmeyeceği zaman ikame aile ocaklarına (koruyucu ya da evlat edinen ebeveyn) başvurma öngörülmelidir. Bunlar istikrarlı ve huzurlu bir aile atmosferini olabildiğince en yetkin şekilde yaratılmalı ve çocuğa, onu, bir aile ocağından diğerine “dolaştırıp durma” duygusundan uzaklaştıracak “süreklilik” izlenimini sağlamalıdır.

15. Ekonomik, sosyal ve kültürel durumun hızlı ve düzensiz evriminden etkilenmiş ailelerin çocuklarına, özellikle yerli azınlık ailelerin ve göçmen ve sığınmacı ailelerin çocuklarına özel bir özen gösterilmelidir. Bu evrim, çoğu kez, toplumdaki itibar ve kültür anlaşmazlıkları yüzünden çocukların geleneksel eğitimi bakımından ailenin toplumsal gücü için darbe olasılığı taşıdığından çocukların toplumsallaştırılmasında yenileştirici ve toplumsal açıdan yapıcı özel olanak ve koşullar aranmalıdır.

16. Gerekli programları ve etkinlikleri başlatarak, aileleri ve çocukların bakımı ve gelişmesini ilgilendiren rolleri ve görevleri ile kaynaştırma kıvamına getirmek ebeveyn ile çocuklar arasındaki olumlu ilişkilerin tesisini harekete getirmek, çocukların ve gençlerin kaygı ve dertlerine karşı ebeveynlerini duyarlı kılmak ve aile ve toplum etkinliklerine gençlerin katılımını özendirmek gerekir.

Türkiye’de çocuğa önem vermek, onu ve haklarını korumaya yönelik kurumların kurulmaya başlaması 19. yüzyıla rastlar. Mithat Paşa, Tuna Eyaleti valisi iken “Çocuk Islahevlerine” ait bir tüzük düzenlemiş ve aynı tüzük uygulanmak üzere Dâhiliye Nezareti’nce 1868 yılında bütün valiliklere tamim edilmiştir (Polat, 1997, s. 29).

Çocuk hakları alanında atılan ilk adım beş maddeden oluşan Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’dir. Çocukların yaşatılmaları, gelişmeleri ve korunmalarının uluslararası düzeyde temel ilke olarak ilk defa ele alındığı bu beş maddelik bildirgeyi imzalayan devlet liderleri arasında genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal de yer alıyordu. 1928 yılında Atatürk, Çocuk Hakları Bildirgesi’ni imzalamıştır (Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, 1999, s. 1).

Yalnızca çocukların haklarını bilmesi ve öğrenmesi de yeterli değildir. Bütün yetişkin bireylerin ve toplumun çocuk haklarını bilmesi de gerekir. Bu da yetmez, çocuk haklarının uygulanması, sonuçlandırılması ve izlenmesi de gerekir. Çocuk haklarının üç paydaşı vardır: birey, toplum ve devlet. Çocuğa karşı sorumlulukları yerine getirmesi gerekenlerin öncelikle bilmeleri gereken şudur: Çocuk olma, çocukluklarını yaşama ve haklarını savunma hakları yetişkinler tarafından kabul edilmelidir (Çocuk Vakfı, 2011, s. 12).

Çocukların haklarını bilmeleri, hakların hayata geçirilmesi, haklarını kullanabilmeleri ve haklara saygı duyarak yetişmelerinin en önemli yolu eğitimdir. Çocuk hakları eğitimi haklar ve sorumluluklara ilişkin bilgilerin öğrenilmesi ve bunların öncelikler tutum ve davranışlara dönüştürülmesini kapsan bir bütündür. Çocuk hakları eğitiminde çocuklar, hakları ve sorumlulukları konusunda temel bilgiler edinirler. Eğitimi alan çocuklar, hak ve sorumluluğun birbiri ile olan bağlantısını öğrenirler.

Çocuk hakları eğitimi, çocukların demokratik değerleri anlamasında ve uygulamasında en etkin araçtır. Demokrasinin temel değeri olan insan haklarına saygı, barış, hoşgörü, özgürlük gibi konuları bu eğitim ile alır ve anlarlar. Ayrıca çocuk hakları eğitimi hak ve sorumluluk ilkesi ile paralel gittiği için çocukları toplum içerisinde sorumlu bir yaşantıya hazırlar. Çocuk hakları eğitimi çocukların, şiddet, ihmal ve istismardan korunmalarında da önleyici rol oynamaktadır (Akyüz, 2010, ss. 12-13).

Barışçıl, dayanışmacı, hoşgörülü, demokratik bir toplumun oluşması bakımından, toplumun demokratik kültürüne ve geleceğine ilişkin en yararlı yatırım, çocuk haklarına yapılan katkıdır(Serozan, s.9.).Unutulmamalıdır ki nasıl bir çocukluk yaşanırsa öyle bir büyüklük yaşanır(Serozan, s.9).Bu sebeple Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda çocuk dostu düzenlemeler yapılması bir gerekliliktir. Çocuk dostu adalet, sadece suça sürüklenen veya suçun mağduru olan çocuklar için değil, çocuğu etkileyen bütün adlî işlemler bağlamında medenî yargıda da hayata geçirilmelidir(Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Çocuk Dostu Adalete İlişkin Rehber, s.69.).

Burada birçok mevzuat bilgisi ve konuya dair birçok hedeflenmiş çalışmalara da değinebilirim fakat gerçek hayatta kuralların uygulanabilir olduğu kısmı herkes gibi beni de alakadar ediyor.Günümüz dünyasında özellikle Gazze’de yaşanan çocuk, sivil katliamını görünce, Afrika’da ve bir kısım ülkelerde çocukların açlıktan bitap düştüğünü gördüğümde, çocukların katılım hakkı konusuna daha giremeden en kutsal ve temel hakkı olan yaşam hakkının ihlal edildiğini gördüğüm zaman destan yazsam, katılaşmış yüreklere yerleştiremem bunu.Fakat ben yine de teorik olan kısma değinip gerçek hayata gerçek anlamda meç edileceği günü ümitle bekleyeceğim.

Sevgi ile kalın.

Bu yazı toplam 508 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Leyla Sapmaz Arşivi

ORMANLARIN HAYATİ ÖNEMİ VE KORUNMASI

05 Temmuz 2025 Cumartesi 10:23

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU(OMBUDSMANLIK)

30 Haziran 2025 Pazartesi 08:56

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE ÖNLENMESİ

24 Haziran 2025 Salı 13:19

Müteahhit ve sorumluluğu

20 Haziran 2025 Cuma 08:05

Liyakatsizlik ve İşyerinde Taciz

15 Haziran 2025 Pazar 10:36