Leyla Sapmaz

Leyla Sapmaz

BİR DÖNEM CADI AVI MANİFESTOSU

BİR DÖNEM CADI AVI MANİFESTOSU

Cadıların varlığı çok eskiye dayansa da, yok edilmesi gereken bir düşman olarak algılanmaları daha sonraki dönemlere rastlar. En karanlık batıl inançların bile ötesinde sayılabilecek sapkın teolojik düşünce ile beslenen cadı avı, Avrupa’nın en karanlık dönemi olarak tarihe geçer. Hâlbuki cadı avlarının gerçekleştiği bu zamanda Amerika keşfedilmiş, Rene Descartes, Francis Bacon, Galileo Galilei yaşamıştır(1450-1750 Yılları Arasında Avrupa’da Cadılık, Yücel Aksan).

Cadı avının başlangıcında çoğunlukla kimsesiz ve fiziksel engelli yaşlı kadınların seçilmesinin, daha sonra ise 16 yüzyılın ilk yarısından itibaren cadı profilinin değişme uğradığını ve şeytan ile işbirliği yapan büyücü cadıya dönüştüğü belirtilir(Akın 2001, s.125).

Genelde cadı takibinin ve avcılığının kökenine bakıldığında cadı takibi ve avcılığı halkın folklorik inancında yaygın olan efsane, mit, masalların, özellikle Roma-Katolik Kilisesi’nin egemen olduğu bölgelerde ve günlük hayat içindeki etkileşimden beslenerek yaratıldığı düşünülmektedir(1450-1750 Yılları Arasında Avrupa’da Cadılık, Yücel Aksan).

Kadınlar uğursuzluğun kaynağı, ters giden olaylara sebep, mevsimsel felaketleri tetikleyen, sebepsiz hayvan ölümleri getiren kişi olarak görülür ve cadı olarak damgalanırlardı. Mevsimsel felaketlerle birlikte gelişen kıtlık ve buna paralel olarak ortaya çıkan açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalınması cadı avcılığının en hararetli dönemlerine rastlar, ne zaman felaketler için günah keçisi aransa kadınlar yakılırdı.

Tarihte kadınlara uygulanan en acımasız şiddetin ve vahşetin bir örneği cadı avcılığıdır. İlk başta sadece kadınlara yönelik olan bu saldırı, daha sonra erkekleri ve çocukları da hedef almıştır(1450-1750 Yılları Arasında Avrupa’da Cadılık, Yücel Aksan).

Maalesef ki bu dünyada, kadın olmak, çocuk olmak, engelli olmak oldukça zor.Her devirde kıyafet değiştirse de ortak özellikleri olan haksızlıklar varlığını sürdürmektedir. Yasalar olduğu halde kendini bu kadar frenleyebilen mazoşistlerin ıslah olmadıkları takdirde, iyi olan her şeyden ve herkesten uzak olmasını dilerim.

Zalim olmanın, canavar ruhlu olmanın cahillik ile alakası pek yok aslında. Mesela çok bilgili olabilir ama menfaati gerektiriyor ise bir kısım cahil insanları korkutup tehlikeli gördüğü insanı yok etmek için istediği ortamı oluşturan canlı kötü adam olan baş karakterdir.

İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde ya da ilkel insanlar arasında yaşamın çok daha iyi, dürüst ve etik olduğunu savunan bir inanç akımı olan primitivizme göre; insan uygarlığının gelişmesi ve ilerlemesiyle bu değerler bozulmaya uğramıştır.Hani şey derler ya; “Cahillik mutluluktur”.

Ne acı değil mi?

Örneğin kıyafet değiştirerek, bin bahane ile Gazze’de katliam yapan İsrail Devletinin zalim tarafında yer alanlar Ortaçağın hangi kilisesinde cahilliğini pekiştirip aramıza karıştı ki. Bilmiyorum. Bilgi güçtür. Ama şeytani heva ile heveslerden uzak durduğu sürece. Cahilliği savunmak mutlaka saçma bir eylemdir. Öte taraftan bilgiyi ahlak ile beslemek zorunda olduğumuz da bir gerçektir.

Sevgi ile kalın.

Bu yazı toplam 593 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Leyla Sapmaz Arşivi

BİR ANAYASA MAHKEMESİ IŞIĞINDA

08 Temmuz 2025 Salı 11:02

ORMANLARIN HAYATİ ÖNEMİ VE KORUNMASI

05 Temmuz 2025 Cumartesi 10:23

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU(OMBUDSMANLIK)

30 Haziran 2025 Pazartesi 08:56

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE ÖNLENMESİ

24 Haziran 2025 Salı 13:19

Müteahhit ve sorumluluğu

20 Haziran 2025 Cuma 08:05