DEĞERLERİN RUHU
Jack Ma diyor ki "Eğitim artık büyük bir mesele. Eğer öğretme şeklimizi değiştirmezsek, 30 yıl sonra başımız büyük belada olacak.
Çünkü öğretme şeklimiz ve çocuklarımıza öğrettiklerimiz, 200 yıl öncesinden kalma işler. Çocuklarımız, ancak eğitim sistemimizi değiştirirsek makinelerle rekabet edebilir. Çocuklarımıza öğretmemiz gereken şey, insani becerilerdir.
Değerler, inanmak, bağımsız düşünme, ekip çalışması, başkalarına değer vermek. Bunlar, insani becerilerdir. Böylece hiçbir makine bizi yakalayamaz."
Bu kadar güzel anlatılamazdı.
Teknoloji çağındayız. Yapay zeka, blokzincir, python, sql, nsql, java, algoritma ve şifrelendirme sistemleri...En iyi programlarla en iyi uygulamayı, oluşumu, makineyi, aleti yapabilirsin.
Çamaşırı elinle de yıkarsın, gömülü programlardan biriyle en iyi makineyi de ortaya çıkarabilirsin.
En iyi deterjan ile en temiz kıyafetleri de giyebilirsin.
Fakat, o kıyafeti taşıyan beden yardıma ihtiyacı olduğunu gördüğü bir insanı hastaneye yetiştiremiyorsa, susayan bir hayvana su veremiyorsa, masumların canını yakıyorsa makine bunu düzeltemez. Makineyi de ihtiyacın ölçeğinde sen yapıyorsun. Ahlakın ve eğitimin iyiyse iyi icat ortaya çıkar, hem insanların maddiyatına hem de maneviyatına dokunur.
Ama başkalarına değer verme gibi bir kaygın yoksa, o yapay zekaya yıkımı da öğretebilirsin.
İnanılmaz derecede derin sohbeti yapay zeka ile yapamam.
Toplumun her kesiminin kaynaşmasını da bu noktada çok kıymetli buluyorum. Dilimizi değiştirmemiz lazım. Ortak dil eğitim, değerler eğitimi, bütünleştiricilik olmalı. Yeri geldiği zaman kitlesi olan komedyen ruh sağlığının önemini, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkilerini derin ve ilham verici şekilde işleyebilmeli.
Dezavantajlı, avantajlı ya da snop kesim gibi sıfatlar daha az belki kullanılmalı. Teknoloji diliyle ifade ettiğin derin kelimeler ile arada oluşan mesafeyi eritebilirsin.Anadolunun bir köyünde arabanın navigasyonuna rağmen yolunu kaybettiğinde köydeki teyzemin derinliği ile yolunu bulabilmelisin.
Saadetten de tıpkı travmadan öğrendiğimiz gibi ders çıkarırız.
Sadece netice farklı tezahür eder.
Gelenek görenekler mutluluk sebebiyle öğrenmenin mükemmel örnekleridir.
Öyle ki, bir sonraki neslin de sizin kadar mutlulukla bağ kurması umuduyla nesilden nesile aktarılırlar.