Murat Taş
Bir Ayhan Tunç gerçeği
Bazı insanlar vardır; servetiyle değil, yüreğiyle iz bırakır. İsmi çok konuşulmaz ama yaptığı işler sessizce büyür, kök salar. Hakkâri Zapspor denildiğinde bugün böyle bir isimden söz etmek gerekir: Ayhan Tunç.
Hakkâri’nin köklü ailelerinden gelen, babası kentin sevilen ve sayılan eşraflarından biri olan Ayhan Tunç’un hayatı genç yaşlardan itibaren futbolla iç içe geçti.
Amatör ligde farklı takımlarda forma giydi, Hakkâri profesyonel liglerde mücadele ederken Hakkarispor’da futbol hayatını sürdürdü. Futbol onun için sadece bir oyun değil, bir aidiyet, bir vefa meselesiydi.
Sporun yanı sıra hayatın sorumluluklarını da sırtladı. Memuriyet görevini layıkıyla yerine getirdi; Hakkâri Belediyesi’nde mühendis olarak çalıştı, şube müdürlüğü ve belediye başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Görev aldığı her alanda iz bıraktı, sorumluluktan kaçmadı. Sadece sporla değil, kültür ve sanatla da ilgilendi. Hakkâri’de ilk kez kurulan ve ilde, bölgede hatta ülkede büyük beğeni toplayan Reng-i Hakkâri Sanat ve Kültür oluşumunun hayata geçirilmesinde büyük emek ve başarı ona aitti.
Ayhan Tunç, futbolda ve farklı branşlarda yöneticilik yaptı. Son olarak Hakkâri Zapspor Kulüp Başkanlığı gibi son derece zor, meşakkatli ve çoğu kişinin cesaret edemediği bir görevi üstlendi.
Varlıklı ya da zengin olmamasına rağmen bu görevi hakkıyla yerine getirdi. Onlarca zenginin olduğu bir şehirde kimsenin elini taşın altına koymadığı bir dönemde, hiçbir menfaat gözetmeden sorumluluk aldı.
Takımını hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Antrenmanlarda, deplasmanlarda, iyi günde kötü günde hep takımının yanındaydı. Kulüp antrenörü Mikail Özdemir ile kader birliği yaptı; aynı inançla, aynı yürekle mücadele ettiler.
Geçen sezon şampiyonluğu kıl payı kaçırmalarına rağmen vazgeçmedi, küsmek yerine daha sıkı sarıldı. Bu sezon da aynı inançla şampiyonluğu kovalamaya devam ediyorlar.
Ayhan Tunç’un mücadelesi, aslında sessiz bir sitemdir. Hakkâri’de onlarca zengin ve iş insanı varken, spora sahip çıkmayanlara karşı verilen onurlu bir duruştur.
O, kimsenin cesaret edemediği bir sorumluluğu omuzlayarak örnek bir başkan, örnek bir kişilik oldu.
Evet, Ayhan Tunç belki varlıklı değil. Ama gönlü zengin, emeği büyük, yaptıkları takdire şayan.
Hakkârili zenginler ve iş insanları onu örnek alsaydı, onun yaptıklarının yüzde birini yapmış olsalardı, bugün Hakkâri futbolu ve sporu çok daha farklı bir noktada olurdu.
Bu şehir, böyle insanlarla ayakta durur.
Ve Hakkâri Zapspor’da bugün bir gerçek varsa, o da Ayhan Tunç gerçeğidir.


