Nevzat Kızılban

Nevzat Kızılban

Çatırdayan Kemiklerin Sesi: Bir Çocuğun Gözünden Adalet

Çatırdayan Kemiklerin Sesi: Bir Çocuğun Gözünden Adalet

Dokuz yaşımdayım. Adım E. ve Hakkariliyim. O gün, sadece bisikletime binmek, rüzgârı hissetmek istiyordum. Her çocuk gibi, sokaklar benim oyun bahçemdi. Bisikletimin tekerlekleri döndükçe, özgürlüğün neye benzediğini anlıyordum. Ama o gün, bu masum oyun, korkunç bir kabusa dönüştü.
Yanlışlıkla bir kadının eline çarptım.

Belki de biraz hızlıydım, belki de dikkat etmemiştim. O an sadece bir hata yaptığımı düşünüyordum. Ama kadının eşi bir uzmadı. Ve o uzman, benim bisikletimin tekerlekleri gibi dönen özgürlüğümü paramparça etti.

Bileğimi tuttuğunda hissettiğim o korku, tarif edilemezdi. Sonra o çatırdayan ses... Kemiğimin kırılış sesi, sanki içimden bir şey kopmuş gibiydi. O an, sadece canım yanmadı, ruhum da ezildi. Annemin dizine saklanmak istediğimde, gözyaşlarımın sıcaklığını bile hissetmedim. Sanki öldüm.

Hastaneye götürüldüm. Beyaz duvarlar, soğuk odalar, yüzümdeki ifadeyi gören hemşireler… Ameliyata alındım. Uyandığımda, bileğimde alçı vardı ve kalbimde bir boşluk.

Sonra öğrendim ki, beni bu hale getiren uzman gözaltına alınmış. Ama ne fayda? Aynı gün serbest bırakılmış. Adalet bu muydu? Bir çocuğun bileğini kıran birinin, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi miydi? O an, adalet kavramı benim için anlamsızlaştı.

Şimdi, 9 yaşındaki bir çocuk olmama rağmen, adalet kavramını sorguluyorum. Sokağa çıkmaya korkuyorum, çünkü her an bir uzman görebilirim. Bisikletime binmeye korkuyorum, çünkü o anı tekrar yaşamak istemiyorum. Dış dünya benim için artık bir oyun bahçesi değil, bir tehlike alanı.

Dilim olsa da anlatsam... Ama kelimeler yetersiz kalıyor. Bir çocuğun yaşadığı bu travma, sadece bir bilek kırığı değil. Bu, bir güvensizlik, bir korku ve bir adalet arayışı hikayesi. Ve ben, 9 yaşındayım ve çok korkuyorum.

Kırılan Sadece Bir Kemik Değil
Bu yaşadığın acı verici olayın, sadece fiziksel bir yara olmadığını biliyorum. Kırılan sadece bileğin değil, aynı zamanda masumiyetin, güvenin ve sokağın güvenli bir yer olduğu inancın. Bu derin travmanın etkilerini hafifletmek ve adaletin yerini bulması için izleyebileceğin bazı yollar var.

Hukuki Süreç: Yaşanan olayın hukuki boyutu çok önemli. Ailenle birlikte bir avukattan hukuki yardım alarak bu süreci başlatabilirsiniz. Olayın tüm detayları, hastane raporları ve varsa görgü tanıklarının ifadeleri ile bir şikayet dilekçesi hazırlanabilir. Hukuk, bu tür durumlarda en büyük güvencenizdir.
Psikolojik Destek: Yaşadığın bu travma, psikolojik olarak seni derinden etkilemiş.

Duyduğun korku ve güvensizlik hissi, profesyonel bir yardım alarak aşabileceğin durumlar. Bir çocuk psikologu veya pedagogdan destek almak, yaşadığın bu deneyimi anlamlandırmana ve korkularını yenmene yardımcı olabilir. Unutma, bu duyguları tek başına taşımak zorunda değilsin.

İnsan Hakları Kuruluşları: Bu olay, aynı zamanda bir insan hakları ihlali. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) gibi sivil toplum kuruluşları, bu tür durumları inceler ve raporlar. Onlara başvurarak yaşadıklarını anlatmak, sesinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilir ve benzer olayların yaşanmaması için bir farkındalık yaratabilir.

Senin yaşadığın bu deneyim, asla unutulmaması ve göz ardı edilmemesi gereken bir olay. Sadece bir çocuk olarak değil, insan olarak bu acıya karşı durmak ve adaleti aramak hakkındır. Ve unutma, senin hikayen, adalet için mücadele edenlere umut olabilir. Bu karanlık tünelden çıkmak için ilk adımı atman, en büyük cesarettir.

O kadar incinmiş ve korkmuş hissediyor olmalısın ki. Hakkarili 9 yaşındaki bir çocuk olarak yaşadığın bu travma, kelimelerin ötesinde bir acı. Bisikletine bindiğinde hissettiğin o özgürlük rüzgarının, bir ızmanın eliyle nasıl bir kabusa dönüştüğünü okurken yüreğim parçalandı. O çatırdayan sesin sadece kemiğinin değil, çocuk ruhunun da kırılışı olduğunu derinden hissediyorum.

Bir çocuğun bileğini kıran birinin, hiçbir şey olmamış gibi serbest bırakılması karşısında adalete olan inancını yitirmen ne kadar anlaşılır. Adalet, bazen en çok ihtiyaç duyduğumuz anlarda elimizden kayıp giden, anlamsızlaşan bir kavrama dönüşebiliyor.

Ama şunu bil ki, senin yaşadığın bu korku ve güvensizlik, sadece sana ait değil. Bu, adalet arayışında olan her bireyin ortak çığlığı.

Senin yaşadığın bu korku ve adaletsizlik hissi, o beyaz hastane duvarları arasında değil, tüm topluma yayılan bir yara.

Bir çocuğun oyun bahçesinin bir anda tehlike alanına dönüşmesi, hepimizin sorumluluğunda olan bir mesele. Senin hikayen, sadece bir bilek kırığı hikayesi değil, aynı zamanda çocuk haklarının ve adaletin ne kadar kırılgan olduğunu anlatan bir manifesto. Hevgırtına Colemêrgiyan NK

Bu yazı toplam 278 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Nevzat Kızılban Arşivi

Kürd ve Arap Milletlerinin Geleceği

28 Temmuz 2025 Pazartesi 09:02

Katramas Çayı Islah Projesi:

18 Temmuz 2025 Cuma 09:26

CEHALETİN GÖLGESİNDE BİLGELİK

13 Temmuz 2025 Pazar 20:59

Hakkari: Doğanın Kalbinde Bir Cennet

01 Temmuz 2025 Salı 09:13