İşaret dili tercümanları sayısı yeterli mi?
Engelli birey; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini, doğuştan ya da sonradan çeşitli derecelerde kaybeden bu sebeple toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi ifade eder.
İşaret dili ise, işitme engellilerin kendilerini ifade etmek için el hareketlerini ve yüz mimiklerini kullanarak oluşturdukları görsel bir dildir.
Engelli bireylerin haklarını tam olarak kullanmasının sağlanmasının yöntemlerinden biri de kendilerini ifade etmelerinin sağlanmasıdır.
Bunlardan biri de kamu kurumlarında ve özel kurumlarda yeterli sayıda işaret dili tercümanı bulunmasının sağlanmasıdır.
Tabi ki engelli bireyler için etkin anlamda yapılması ve gerçekleştirilmesi gereken birçok şey vardır.Örneğin; yoksulluğun azaltılması ve istihdam, fiziki çevreye, toplu taşımacılık, bilgi ve iletişim sistemlerine erişimin iyileştirilmesi, eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi ile sosyal açıdan muhafaza, ulusal ve uluslararası etkin işbirliği…
Engelli bireylerimizin topluma tam ve etkin katılımlarının sağlanması, fırsat eşitliği,erişilebilirlik açısından, işaret dilinin ve tercümanlığın önemi tartışılmazdır.
Engelli bireylerin, görülen, sayılan ve işitilen bir kitle olması eğilimi artırılmalıdır.Bu sebeple,sadece kamu kurumlarında ve özel kurumlarda işaret dili tercümanı istihdamı sağlanması ile yetinilmemeli, bu konuda eğitim ile bilinçlendirme çalışmaları da yaygınlaştırılmalıdır, kanaatindeyim.
Hepimiz pozitif engelliyiz ve zor günlerde birleşerek refah günlere ulaşabiliriz.
Sevgi ile ve sağlıklı kalalım.